Temmuz 08, 2010

Deli, dedi: ... -1-

Deli deliyi görünce değneğini saklarmış.

Delinin delilikteki ciddiyeti, başka bir deli ile rastlaştığında değneğini saklamak konusundaki tutarlı tasarrufundan anlaşılırmış.

Delinin delilikteki samimiyeti, reel olana hangi sıklıkta ve ne kütlede nah çekebildiği ile tartılırmış.

Deli dediğin, uyurken uyluk kemiğinde kır düğünü etsen davulu duymazmış da sivrisineğin çiftleşme hırıltılarına tedbiren yatmadan evvel soluk borusuna onüç fıs şeltoks sıkarmış.

Deli dediğin tatlıdan haz etmediğinden bal görünce kusarmış da beyninin atıl kısmını arıcılık faaliyetine tahsis eder doğa gönüllüsü yaradılışı gereği beş kuruş da para almazmış.

Delilik, hayatın ağır zıtlıklarıyla bir arada yaşayabilmenin tek yoluymuş.

Delideki akıl, yaşamın kaşıkla verip kepçeyle alma dürzülüğüne "tezatın feriştahıyım" diyebilecek akışkanlıktaymış. Kafasındaki huni bundanmış.

Öyle dedi.

Hiç yorum yok: