Kasım 26, 2010

" BRE "

"...
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde 
Canımın içi demesini
Kırmızı gülün alı var demesini
Nerden ince ise ordan kopsun demesini
Atın ölümü arpadan olsun demesini 
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini
İnsanın insanı sömürmesi
Rezilliğin dik alası demesini 
Ne demesi be
Gümbür gümbür gümbür demesini becereceksin 
En azından üç dil bileceksin 
En azından üç dilde Ana avrat dümdüz gideceksin 
En azından üç dil 
Çünkü sen ne tarih ne coğrafya 
Ne şu ne busun 
Oğlum Mernuş Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun."

Kasım 24, 2010

Tüm hislerin rengini eşitledim.

Yaptım işte.
"Nasıl olur" diye sorma çünkü bilmiyorum. Herzaman olmuyor zaten. Bir kere olması da hepimize yetiyor. Verimli bir eylemin oluşmuşluğu geniş zaman kipiyle sorulamıyor.
Yaptım ve oldu ve olmakla sona ermedi. Oldu ve oluşuyla dünya değişti. Devamlılıklı bir eylemin biten bir geçmişi bulunmuyor.
Oldu ve bitti. Çünkü yaptım. Bazen nasıl olacağına dair tek bir fikir yürütemediklerini bal gibi yürütebiliyor insan. Delilikli eylemler akıl değil bacak gücüne ihtiyaç duyuyor.
Yaptım işte, bir açacak buldum ve açtım. Kapağı açtım ve içtim. Çok litre çamaşır suyunu bir dikişte gövdeye indirdim. Gırtlağımla kalbim arası tek yönlü arktan litre litre aklayıcı sıvı gönderdim.Tüm hislerin rengini eşitledim.
Yaptım.