Ekim 15, 2010

Nande Corleone

Maykılla tartıştık. Beni hiç anlamıyor. Aslında çok zeki birisi, beni neden anlamıyor anlamıyorum.
Tüm gün çiftlikte canım sıkılıyor. Evvelden domates fideleriydi, organik mucizelerdi bi şekilde idare ediyordum. Fakat ne vakit Don Baba'yı domateslerin arasında boylu boyunca uzanmış gördüm, odur budur içim almıyor. Don Baba çok yiğit insandı. Domateslerin arasında ölecek insan değildi. Düşündükçe hala olayda bir suikast komplosu olabileceğinden şüpheleniyorum. Maykıl'a da söyledim, "mal mal konuşma, gaza gelecem sıçacam tüm ailelerin bacaana o olacak. Sonra ağlarsın ama arkamdan" diyor. Ya düşünüyorum da aslında Maykıl çok ince ruhlu bir insan.
Onun da haklı olduğu yanlar var. İşi çok stresli. Ayrıca çok yoruluyor. Bir gün Las Vegas'ta, bir gün Sicilya'da... Sinirleri hırpalanıyor. Asabına iyi gelir diye papatya çayı kaynatıyorum ama "ibne mi edecen beni" diyor bi yudum içmiyor. Fredo'nun kırık davranışları sanırım onda homofobik tortular bırakıyor. Aslında Fredo da öyle iyi bir insan ki... Çok güzel kahve falı bakıyor.
Maykıl benim blog yazmama tahamül edemiyor. Yok efendim aile içinde olan aile içinde kalırmış, ne düşündüğümü aile dışında kimseye dememeliymişim... Sanki ben bilmiyorum. Zaten burda özel münasebetlerden de hiç bahsetmiyorum. Ama gel gör ki onu buna inandıramıyorum. Sanki ben yaban mersiniyim. E ben de bu aileden biriyim, hiç kötülüğünü ister miyim? "Saf ve yumuşaksın, ne olduğunu anlamadan bizi kurda kuşa yem edersin" diyor. Ne alakası var? Ben ki geçen gün sütü çok ısıttı diye Koninin oğlunun bakıcısını topuğundan vurdum. Maykıl su tabancasıyla bu işler olmaz diyince de zavallı kadını tekneden attım. Koni salağı da can simidi attı.
Ah yüce tanrım! Ben safsam bu Koni kaç ayar acaba?
Koni ezik biraz. Çok hamileyken bir gün kocası Koniyi kemerle dövmüştü. Ne mi yaptı? Ağabeyini aradı. Santino da fevrilikle fırladı, koruma moruma almadan atladı arabaya. Zavallıyı temde, gişelerde kıstırdılar. Boydan boya taradılar sevgili Sani'yi, rest in peace. Hayır ondan sonra olay büyüyecek, olan benim kocama olacak, kimsenin umru değil. Biriniz de kendi işinizi kendiniz görün be!
Ulan Don Corleone'nin kızı olacan, herif sana iki canlıyken kemerle dalacak! Büyük konuşmayayım da ben Allah yarattı demem karnını kurşunla doldururum pezevengin. Sonra da evi arar "bir araba gönderip beni aldırın, üç düzine de naylon eldivenli adam yollayıp delilleri karartın" derim. Ama bunu Maykıla söylemiyorum, içlenir. Zaten Karlo'yu yüzdeyüz harcayacak, hissediyorum.

Bak gördün mü, yazdıkça sinirim geçti. Maykıl çok sert bir insan ama içinde kedi gibi bir mahlukat var. Şu an bir tek o mahlukata sinir oluyorum. Koskoca, sert mi sert zeki mi zeki bir Don'un içinde yuvalanmaya utanmıyor musun? Vakur, mağrur, gözü kara, attığını vuran, tuttuğunun boynunu kıran ve herşeyden önce evli bir erkek o! Seni Barzini mi koydu oraya, ha, cevap ver truva kılıklı!

Hah, Corleonelerin köpeği olacaksınız topunuz; içten pazarlıklı, sinsi ipneler!
Herşeyi biliyorum.
Başlıyorum:
Evvela, o kediye reddedemeyeceği bir teklif yapmayı planlıyorum.

Hiç yorum yok: